Yazılı Soru Önergesinin Metni

15/12/2009

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını; Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygılarımla arz ederim.

Yılmaz TANKUT
MHP Adana Milletvekili





Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılan konutlarla ilgili bugüne kadar sayısız şikayetler almaktayız. Bu şikayetlerin bir kısmını yazılı yada sözlü soru önergeleri ile ve/veya Meclis kürsüsünde dile getirmek suretiyle paylaştım. Bu şikayetler içinde en çok öne çıkan ve vatandaşlarımızca önemli bulunan sorunlardan biri de, TOKİ tarafından nasıl ve hangi şartlarda görevlendirildiği bilinmeyen Boğaziçi A.Ş üzerinden atanan özel site yönetimleridir. Bu özel site yönetimlerinin toplu konut sitelerinde ikamet eden konutların hak sahibi vatandaşlarımıza yönelik uygulamaları, tavırları artık çekilmez bir hal almış gözükmektedir.

Vatandaşlarımız tarafından bugüne kadar iletilen şikayetlere göre, bu özel site yönetimleri, site sakinlerine karşı ceberut bir yaklaşım göstermekle itham edilmektedirler. Yine bunların, toplanan aidatların gerekçesi, harcamaların nasıl ve nereye ne kadar yapıldığı gibi konut sakinlerine açık olması gereken bilgileri bile vermedikleri, yapılması gereken ancak yapılmayan hizmetlerle ilgili de aynı tavrı sergiledikleri belirtilmektedir.

Bu şikayetlere son bir örnek de yine Adana’da Merkez Seyhan ilçesi Zincirlibağlar TOKİ konutlarındaki gelişmelerdir. TOKİ tarafından atanmış Boğaziçi A.Ş’ye bağlı özel yönetim, icraatlarıyla bıkkınlık vermiş ve artık istenmez hale gelmiştir. Adı geçen bölgedeki bu yönetimin, temizlik hizmetlerini yapmadığı yada eksik yaptığı, yüksek aidatlar topladığı, ayrıca TEDAŞ, ASKİ abonelikleri için haksız para talep ettiği, bu abonelikler için para toplanmasına rağmen iki sitenin aboneliklerinin yapılmadığı, aradan aylar geçtiği ve bu sebeple TEDAŞ’ın 9 Aralık 2009 tarihinde toplam 72 bloğun tamamının sokak aydınlatması, kalorifer dairesi, su deposu, asansör ve iç mekanlar gibi ortak kullanım alanlarındaki elektrik saatlerini ‘kaçak kullanım’ gerekçesiyle mühürlediği bildirilmektedir. Bu mühürlerin Boğaziçi elemanlarınca kırılmak istendiği, vatandaşların “Ceza alırız” gerekçesiyle itiraz ettiği ve tartışmaların olduğu, Boğaziçi elemanlarının vatandaşların üzerine yürüdüğü alınan bilgiler arasındadır.

Aidatlardan başka ısınma amaçlı kömür tüketimi için konut başına 400 lira toplandığı ancak ısıtmanın daha yeni 8 Aralık 2009 tarihinde başladığı da şikayetler arasındadır. Ayrıca ve daha da önemlisi Boğaziçi A.Ş’ye bağlı özel site yönetiminin harcamalarda şeffaf olmadığı, “Biz ancak TOKİ’ye hesap veririz” yaklaşımında bulundukları da ifade edilmektedir.

İşte bu ve benzeri sorunlar yüzünden TOKİ Zincirlibağlar toplu konutlarındaki hak sahipleri, TOKİ’nin atadığı özel site yönetimini istemez noktasına geldikleri için seçimle yeni bir yönetim belirlemişlerdir. Bunun için bir şirketle anlaşarak sitelerin ortak yönetimini oluşturmuşlardır. Ancak bu süreç te, TOKİ’nin atadığı özel site yöneticilerinin baskıcı tavırları yüzünden tahmin edeceğiniz gibi sancılı olmuştur ve halen sorun devam etmektedir. Boğaziçi A.Ş’ye bağlı özel yönetimin seçimi engellemek yoluna gittikleri, buna rağmen sitedeki salt çoğunluğu teminen 550 hak sahibinin oylarıyla yeni yönetimin belirlendiği öğrenilmiştir. Yeni yönetim ise, hak sahiplerinin tercihleriyle sitelere hizmet verecek işçi ve personel alımına gittiği, devletin ilgili birimlerine ilgili resmi başvuruların da yapıldığı bilgileri verilmektedir.

İşte bu süreçte de tamamen tarafsız olması gereken kamu kurumlarının, Boğaziçi A.Ş’den yana tavır içine girdikleri yönündeki şikayetler de dikkat çekmektedir.

Şöyle ki; hak sahiplerinin yapılan seçimle yönetimi devrettikleri Mango Profesyonel Apt. ve Site Yönetimi adlı şirket, eski yönetimin tahliyesini istemiştir. Bunun için noter kanalıyla TOKİ’ye ihtarda bulundukları, ancak olumsuz cevap verildiği, Seyhan Kaymakamlığı’na yapılan tahliye ilk başvurusuyla (20.11.2009 tarih 19252 nolu dilekçe) ilgili olarak ise, Boğaziçi A.Ş yöneticilerin Kaymakamlık yetkililerine “Biz devletiz, bizimle uğraşamazlar” dedikleri, görevlilerin bu nedenle bakı altında kaldıkları, yeni personelin işe alınması ile ilgili SSK’ya e-bildirge verildiği, ancak SSK’daki memurların da aynı baskılara maruz kaldığı, bu nedenle Mango’ya verilen şifreyi iptal edip tekrar Boğaziçi A.Ş’nin özel yönetimine verildiği, kısaca Boğaziçi A.Ş’nin bütün kamu kurumlarında devlet nüfuzunu kullandığı, bu arada Boğaziçi A.Ş’nin atadığı yönetimin, seçimle belirlenmiş yeni yönetim kurulundan 26 kişiyi alacaklarına istinaden icraya verdiği de edinilen bilgiler arasındadır. Son olarak hak sahiplerinin seçimle yönetimi devrettiği Mango yöneticilerinin,
Eski yönetimi; zimmet, görevi kötüye kullanma, tehdit, devlet nüfuzunu kullanarak haksız menfaat temini gibi isnatlarla 2009/64221 sayılı dilekçeyle Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet ettikleri de öğrenilmiştir. Şikayet dilekçesinde Boğaziçi A.Ş’nin yöneticilerinin “Biz devletiz. Biz AK Partiyiz. Bizimle uğraşamazsınız” dedikleri de öne sürülmektedir.

Bu hususlar ve bilgiler çerçevesinde;

1- Yaşanan bu sorunlardan haberdar mısınız?

2- TOKİ; üretilen konutların yönetimini devrettiği şirketleri hangi esaslara göre belirlemektedir? Bu konuda ihale yapılmış mıdır? Yapılmış ise hangi tarihte ve hangi ilanla yapılmıştır?

3- Adı geçen konut alanlarında görevlendirilen şirketin veya şirketlerin isimleri ve kimlikleri nedir?

4- Konut sakinlerinin bildirdiğine göre, Boğaziçi A.Ş kamu kurumu mudur, değil midir? Şayet özel bir şirket ise, devlet nüfuzunu kullanma hakkını, devlet kurumlarını baskı altına alma cüretini nasıl göstermektedir?

5- Boğaziçi A.Ş adlı şirketin ortakları kimlerdir? Kaç personeli vardır? Nerede ne kadar sermaye ile kurulmuştur? Kurulduğu tarihten bu tarafa yıllar itibari ile ne kadar vergi ödemiştir?

6- Boğaziçi A.Ş’ye bağlı özel yönetimlerin TOKİ’nin yaptığı toplu konutlarda oturan vatandaşlara yönelik tavır ve icraatları nasıl denetlenmektedir? Bu şirketin söz konusu icraatlarının (Faaliyet ve mali denetim raporlarını vatandaşa bildirmemek gibi) kabul edilmesi mümkün müdür?

7- Yaşanan bu sorunların bir an önce bitmesi için acil olarak ne gibi önlemler alınacaktır?